-“Estetik cerrahisinde trendleri sosyal medya belirliyor”
İSTANBUL (İHA) - Sosyal medya ile birlikte günümüzde güzellik algısında sürekli bir değişim meydana geldiğini ve bu durumun estetik cerrahisini de etkilediğini kaydeden Estetik Cerrahı Op. Dr. Cemil Işık, “ Gençler arasında estetik trendleri oldukça değişken. Bu durum ameliyatlarda da etkili oluyor” dedi.
Estetik ameliyatlarda Türkiye’nin önemli bir merkez haline geldiğini belirten Estetik Cerrahı Op. Dr. Cemil Işık, özellikle yurt içinde estetik yaptırma yaşının gittikçe düşmeye başladığına dikkat çekti. Sosyal medyanın estetik operasyonlarda etkili bir mecra olduğunu belirten Işık, “Sosyal medyanın güzellik trendleri, influencerlar veya ünlü kişilerin yaptırmış olduğu estetik operasyonlar estetik cerrahisine rağbeti artıyor. Bu rağbeti göz çevresinde gördük. Genç hastalar göz estetiği için bize başvuruyorlar. Aynı zamanda yurt dışından da oldukça rağbet var” dedi.
Yaşlı hasta popülasyonu için rehabilitasyon gerekir
“Üzüntü, stres ve kaygı bozukluğu kalp damar sağlığını direk olumsuz etkileyen faktörlerdir. Bu yüzden faktörleri en aza indirmek gerekir” diyerek konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Bülent Demir, “Son zamanlarda yaşadığımız bu olumsuz olayların kontrolü önemlidir. Anksiyete bozukluğu yaygınlaştı, stres düzeyi ve üzüntü arttı. Bunlar da özellikle kalp damar hastalıklarına daha yatkın olan yaşlı hasta popülasyonunda negatif sonuçlar doğurur. Bu hastalarımız için rehabilitasyon ve psikolojik destek gereklidir. Çünkü stres, anksiyete, derin üzüntü durumları kalp krizini bile tetikleyebilir. Aynı şekilde kan basıncını da yükseltebilir. Bazı hastalarda uykusuzluk durumu da yaygınlaştı. Bu yine kalp damar sağlığını olumsuz etkileyen bir faktördür. Hastaların çarpıntı şikâyetleri artabilir. Bu yüzden hastalarımızın psikolojik travmalarını, anksiyete bozukluklarını ve derin endişelerini bir an önce azaltmak için rehabilitasyona başlanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Riski azaltmak için neler yapılabilir
Kalp ve damar sistemi için hastalara önerilerde de bulunan Doç. Dr. Demir, “Mümkün mertebe özellikle görsel ve işitsel basından kalp hastalarının biraz uzaklaşmasını tavsiye ediyorum. Meditasyon, yürüyüş ve nefes egzersizine yönelsinler. Yürüyüş zaten herkesin kalp damar sistemi için uygulaması gereken günlük bir rutin olmalı. Kalp damar hastaları ortopedik bir sorunu yoksa günde en az 30 dakika tempolu yürüyüş yapmalılar. Hatta bu yürüyüşe 3-5 dakika kültürfizik hareketleri de eklerlerse çok daha iyi olur. Ayrıca doğaya çıkabilirler bu onların stres seviyesini de indirir” şeklinde konuştu.
“Sirkadiyen ritminin bozulmaması için ilaçların düzenine devam edilmesi gerekiyor”
Uykusuzluk sebebiyle sirkadiyen ritminin bozulmaması adına kalp rahatsızlığı olanların ilaçlarına da dikkat etmesi gerektiği konusuna dikkat çeken Demir sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Üzüntünün getirdiği uykusuzluk, vücutta sirkadiyen ritmini yani günlük ritmin de bozulmasına sebep oluyor. Hastalarımızın özellikle bu bağlamda ilaçlarına dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyorum. Beslenme olarak da kalp sağlığını destekleyici sebze meyve ağırlıklı gıdalar tüketmeliler. Ağır gıdalardan ve karbonhidrattan kaçınmaları, hayvansal gıdaları minimal tüketmeleri gerekiyor. Bilhassa tansiyonu ve kalp yetersizliği olan kişiler tuz tüketiminde dikkatli olmalılar.”