Ana Sayfa
Sağlık Rehberi
YOĞUN BAKIM -GENEL YAKLAŞIM
22 Şubat 2023 Çarşamba

YOĞUN BAKIM -GENEL YAKLAŞIM

YOĞUN BAKIM  GENEL YAKLAŞIM

Yoğun bakım, kısmen ya da tamamen işlevlerini yitiren organ veya sistemlerin tedavi edilerek,  işlevlerini yerine getirmesini ve en iyi klinik sonucu alınmasını koordineli olarak sağlayan multidisipliner bir bilim dalıdır. Bu tanımlamaya göre yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastalar normal hastane bakım ve tedavisinin yeterli olmadığı,gelişen komplikasyonlara bağlı olarak ciddi hayati riski bulunan olgulardan oluşmaktadır. Bu anlamda bu üniteler birer yaşam destek birimidirler. Bu üniteler de organ veya sistemde işlev bozukluğuna yol açan etkenler belirlenerek tedavi edilmeye çalışılırken; bu manada teknolojik yaşam destek tedavileri de uygulanmaktadır.


YOĞUN BAKIM EKİBİ

Yoğun bakım ünitelerinin oluşturulmasındaki en önemli unsur, bakıma ihtiyacı olan hastaların farklı servislerde bakımları yerine tek çatı altında toplanmalarını sağlamaktır. Organizasyonda özel eğitimli personel ve ekip varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Yoğun bakım ekibi, yoğun bakım uzmanı hekimler,yoğun bakım  hemşireleri, laborant, fizyoterapist, diyetisyenler, teknik destek görevlileri, sekreter ve diğer yardımcı sağlık personellerinden oluşmaktadır.   

Yoğun bakım ünitelerinde verilen hizmet bu konuda özel uzmanlık eğitimi almış uzman hekimler ile sağlanmaktadır. Yoğun bakım hizmeti günde 24 saat,haftada 7 gün yoğun bakım uzmanlarının gözetimi ve desteği altında verilmelidir. Hekim önemli semptomları bilmeli ve anında tedaviyi başlatabilmelidir. Üniteye kabul edilecek hastaların seçiminde isabetli karar vermelidir. 

Yoğun bakım ünitelerinde optimal bir işlev sağlanabilmesi için, özgün eğitimli sağlık personellerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ünitelerde hastaların yaşamsal verilerinin takibi, tedavilerin ve bakımların yapılması yoğun bakım hemşirelerinin görevidir. Takip ve tedavi altındaki hastaların genel olarak ileri seviyede bakıma ihtiyacı bulunduğundan hemşire bakımı önemlidir. Yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşireler hem sayıca yeterli olmalı hemde burada çalışabilecek düzeyde özel eğitim alması gerekmektedir. Görevli hemşireler servis hemşirelerinden daha fazla sorumluluk duygusu taşımaladır. Hemşireler dikkatli bir gözlemci olmalı,hastada gelişen değişikliği anında farkedip rapor etmelidir. Acil durumlarda soğukkanlı olmalı, hasta konforunu en üst düzeyde sağlamalıdır. Görevleri süresince psikolojik yönden de kendilerini hazır tutmalıdırlar.

Ünitede bulunması gereken görevliler arasında fizik tedavi ve solunum terapisi yapacak fizyoterapist; alet bakım ve servisinden sorumlu teknik destek görevlileri, ayrıca üniteyle bağlantılı olabilecek radyoloji, EEG, EKG teknisyenleri bulunmalıdır.


 YOĞUN BAKIM  ÜNİTELERİNİN ORGANİZASYONU

Hastane koşullarındaki idari ve bakım ile ilgili hususlar yoğun bakım ünitelerinde çok daha fazla önemsenmektedir. Bu üniteler dinamik, yaratıcı, hızlı sirkülasyon göstermektedir. Sürekli gelişim göstermesi bu birimleri diğer birimlerden üstün kılmaktadır. Profesyonel tecrübe yanında organizasyon ve teknolojik detaylar bu servisleri en üst seviyeye çıkarmaktadır.

Bununla beraber bu ünitelerdeki en büyük sorunlar düzensiz ve kötü organizasyon nedeniyle gelişen güvenlik problemleri ve hasta sirkülasyonundaki planlama hatalarıdır. Bu ünitelere her an hasta gelebildiği gibi; bu hastaların yatış süreleri de önceden kestirilememektedir. Bu nedenden ötürü iyi bir planlama komitesine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu komitede hastane idaresi,hemşirelik hizmetleri ve anestezist bulunmalıdır. Bu komite üniteye kabul edilecek hasta gruplarını ve yatan hastaların yoğun bakımdaki ortalama yatış sürelerini belirlemelidir.

Ünitenin yeri ve yatak kapasitesi: Bu üniteler aynı zamanda pek çok farklı gruptaki hastalara hizmet verdiği için yerleşimi ve yatak kapasiteleri diğer bölümlerden farklılık göstermektedir. Bu üniteler için ayrılan yatak sayısı, bulunduğu hastanenin toplam yatak sayısına göre belirlenmelidir. 

Ünitenin düzenlenmesi: Amaç asgari personelle azami hizmet prensibine dayanmaktadır. Projelere bakılınca üniteler düzenlenirken dikdörtgen, daire, L şeklinde olabilmektedir.

Yatakların perdelerle ayrıldığı, geniş bir odada kurulmuş bir yoğun bakım, ekonomik ve hizmet götürme yününden avantajlı olması yanında enfeksiyon kontrolü zor olduğu için riskli kabul edilmektedir. Ayrıca hastaların birbirine yakın olması ve gürültünün fazlalığı da diğer olumsuz yönlerden birisidir. Her hasta için ayrı ve izole odalar içeren yoğun bakım ünitelerinin de avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Yerden tavana kadar cam panellerle birbirinden ayrılmış odalara sahip üniteler gerek gözetimin kolaylığı gerekse enfeksiyon kontrolü açısından ideal üniteler olarak kabul edilmektedir.

Yoğun bakım üniteleri genellikle yapay ışıkla aydınlatılır. Bu durum uyku kalitesi açısından gece-gündüz döngüsünü bozmaktadır. Bu nedenden ötürü yoğun bakım üniteleri mimari açıdan yeterli gün ışığını alacak , bol miktarda pencere içerecek şekilde düzenlenmelidir.

Hemşirelik alanı aktivetinin en yüksek olduğu bölümdür. Bu bölüm düzenlenirken ünitenin içinde belirli bir yükseklikte ayrı birim olarak tasarlanmalıdır. Ünite içindeki yatak düzeni bu alana uzak kalmayacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu durum hemşirelik hizmetinin verimini arttırır. Hemşirelik hizmet alanı ile hasta yatakları arasında kalan koridor aletlerin taşınmasında güvenlik sınırı sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Sonuç olarak tüm alanın %40 nı yataklar, %40 nı yardımcı alanlar ve %20 sini de giriş ve çıkış bölümleri oluşturmalıdır.

Yataklar: Yataklar, rahat, kolay temizlenebilir, kullanışlı, sağlam, yükseklik ve pozisiyonu ayarlanabilir olmalıdır. Yatak tabanları kardiyak masaja uygunlukta sert olmalı, yataklara serum askısı asılabilmelidir. 

         

 Donanım: 

1. Gaz donanımı: Yatak başlarında merkezi oksijen, basınçlı hava, vakum sistemi bulunmalıdır. Elektrik donanımı: Her bir yoğun bakım servisindeki elektrik servisi ana elektrik servisi paneline yan elektrik devreleriyle bağlanmış şebeke hattı ile sağlanmalıdır

2. Çevresel kontrol sistemleri: Havalandırma ve klima sistemi uygun ve yeterli düzeyde olmalıdır. Oda havası dakikada en az 6 kez sirküle etmeli uygun filtrelerden geçmelidir. Odaların nem oranı %40-60, ısı yetişkinler için 21 C, çocuklar için 24 C olmalıdır.

3. Su tesisatı: Su şehir veya depo kaynaklarından sağlanmalı, hemodiyaliz için uygun olmalıdır. Her hasta biriminde lavabo bulunmalıdır. İnfeksiyonu önlemek için yerleşik lavabolar su sıçramasını engelleyecek şekilde yeterli derinlikte olmalı, musluklar ayak,diz,dirsek ile açılabilmeli veya sensörlü olmalıdır. Bunın yanında her birimde tuvalet olmalı ve tuvalet içerisinde ördek,sürgü benzeri temizleme malzemeleri bulunmalıdır.

4. Işıklandırma: Hemşirelik hizmetleri ve gözlem işlemleri için tavana yerleşik ışık sistemi kullanılarak yeterli ışıklandırma sağlanmalıdır. 


Yardımcı alanlar: Bunlar arasında, acil cerrahi işlemlerin yapıldığı küçük bir operasyon odası, doktor odası, hemşire oturma odası, ziyaretçi odası, tuvaleti ve duşu bulunan soyunma odaları, malzeme ve çamaşır depoları, ilaç hazırlama bölümü, kirli atık odası, hasta tuvaleti, sterilizasyon odası, her 10 yoğun bakım yatağı için 1-2 adet izolasyon odası sayılabilir.

Ünitenin yönetimi: Yoğun bakım üniteleri olağan dışı tedavi gerektiren hastalara güvenli ve etkili hizmet vermek için düzenlenir. Hastaların bu üniteye kabul edilmesi ve çıkarılması tıbbi personel tarafından geliştirilen yazılı kriterler ile belirlenmektedir. Her ünitenin yönetimi ve personeli ünitenin büyüklüğüne göre ayarlanmaktadır. Yönetecek kişi özel eğitim aşmış, deneyimli, yetkinlik kazanmış biri olmalıdır. 

Personel gereksinimi: Yoğun bakım ünitesinin başarısı bütünüyle orada çalışan personelin kalitesiyle orantılıdır. Ünitede yeterli sayıda doktor, hemşire, yardımcı personel bulunmalıdır. Yetersiz sayıdaki personele fazla iş yükü verilmesiyle; o ünitede istenilen verim sağlanamaz. Personel 8 saat aralarla üc vardiya şeklinde çalışmalıdır. Ancak bu şekilde kontrollü ve etkin bir tedavi sağlanmaktadır.

Teknik alt yapı: Bu ünitelerde verilen hizmet, hastanelerin diğer bölümlerinden farklı olarak ileri teknoloji kullanımını gerektirmektedir. Teknolojik cihazlar olarak, yaşamsal verilerin takip edildiği mönitörler ve mekanik ventilatörler ilk akla gelenlerdir. 

Yoğun bakımda kalite: Bu ünitelerde kalitenin 2 tarafı bulunmaktadır. İlki, hasta ve hasta yakınlarının algılamış olduğu kalite; ikincisi başka ünitelerle karşılaştırılması ile belirlenen kalitedir. Hasta ve hasta yakınları genelde hizmet sonlandığı dönemde kalite ile ilgili bir görüş belirtir. Bu görüş sadece sonuç odaklı olmayıp, ünitede görevli sağlık çalışanlarının performansı bu görüşü etkilemektedir.

 Daha objektif olan ikinci tip kalitede çeşitli ölçüm sonuçları önemlidir. Bu ölçümlere verilecek en basit örnek kaba mortalite oranıdır. Kaba mortalite, belirli bir dönemde yoğun bakımda ölen hastaların tüm hastalara oranıdır. Fakat bu oran yoğun bakımda yatan hastaların durumlarını hesaba katmadığından hizmet kalitesi olarak kullanımı yanlıştır.

 Yoğun bakım hizmet kalitesinde; Gelişen infeksiyonların sayısı, bası yarası gelişim oranı da önemli bir yer tutmaktadır. İnfeksiyonlar arasında ventilatörle ilişkili pnömoni, katater ile ilişkili kan akımı infeksiyonları, kataterle ilişkili üriner sistem infeksiyonları sayılabilir. Bu infeksiyonlar mortalite, morbidite ve hizmet kalitesini etkilemektedir. Üniteler bu infeksiyonları takip etmeli, tıbbi cihazlarla infeksiyon hızlarını belirlemeli, kendi sonuçlarını çıkararak veri tabanı oluşturmalıdır. 



Uzm. Dr. Emre GÜLER
22 Şubat 2023 Çarşamba
Sağlık Rehberi